M.Oktay
ELDEM, Elektronik Y.Müh,oktay.eldem@gmail.com
Bu makalede herkesin dilinde olan ve
herkesin aslında bir şekilde içinde olduğu bir olgudan bahsedeceğiz. Endüstri
4.0 ya da diğer bir ifadeyle 4. Endüstri Devrimi… Canlı cansız her nesnenin
internete bağlanarak iletişim haline geçeceği, makineler arası iletişimin
akıllı üretimi beraberinde getirdiği, ekonomik ve sosyal dönüşümleri ile şu
anda tartışmakta olduğumuz bir kavram.
İçerik, internette mevcut milyonlarca
kaynaktan faydalanılarak hazırlanmıştır (“industry 4.0” keyword’ü için yurt
dışında 101.000.000, “endüstri 4.0” anahtar kelimesi için Türkiye’de 478.000 kaynak
mevcuttur).
Giriş
Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı 2011’de
10 ana projeyi duyurdu. “Gelecek-Projesi” adı verilen bu projeler,
“Yüksek-Teknoloji Stratejisi 2020’nin Gelecek Projeleri” adı altında
yayınlandı. Aslında bu projeler, günlük yaşamda da sık sık karşımıza çıkan
kavramlara odaklanıyor: karbon emisyonlarının azaltılması, çevre dostu ve
akıllı şehirler kurulması, alternatif yakıtların kullanılması, akıllı
şebekelere geçiş yapılması… Projelerden biri de, Almanca “Industrie 4.0” olarak
adlandırıldı ve ilk olarak 2011 Hannover Fuarı’nda dile getirildi.
Teknolojileri, akımları, bilgisayar
programlarını, bilgi teknolojileri çözümlerini 1.0, 2.0 şeklinde
isimlendirdiğimiz bir dönemde, “yeni” endüstrinin de bu şekilde anılması
elbette doğal karşılandı. Ardından, “Endüstri 4.0 Strateji Belgesi” 2013’te yine
Hannover Fuarı’nda duyuruldu. Bu strateji belgesi temelde Almanya odaklı
olmakla birlikte, bu yeni devrimin ana niteliklerini de açıklıyor, dolayısıyla
tüm dünyaya yeni bir endüstrinin kapılarını açıyordu.
Endüstri 4.0 kavramının temeli;
endüstriyel üretimde ilgili tüm birimlerin birbiriyle haberleşmesine, bütün
verilere gerçek zamanlı olarak ulaşılabilmesine, bu veriler sayesinde optimum
katma değerin sağlanmasına dayanıyor. Endüstri 4.0’ın sadece bir kuram olarak
kalmasını önlemek ve eyleme geçmek üzere, yine 2013 yılında, BITKOM, VDMA ve
ZVEI adlı üç kuruluş “Endüstri 4.0 Platformu’nu (www.plattform-i40.de) hayata
geçirdi.
Çalışmalarını halen sürdüren bu
platform öncelikle yeni teknolojilerin gelişimini desteklemeyi, Endüstri 4.0
vizyonu için temel standartları belirlemeyi, yeni iş modellerini tanımlamayı ve
toplumsal bilinçlendirme çalışmaları yapmayı hedefledi. Endüstri 4.0 kavramı
zaman içinde, iş dünyasının ve akademik çevrelerin de katkılarıyla Almanya’nın
ötesine ulaşarak yeni bir endüstriyel sistem kurmayı tasarlayan tüm ülkelerin
ilgi alanı haline geldi. Gerekli yasal düzenlemelerin de desteğiyle bu kavramın
daha da yaygınlaşması, yeni ürün ve süreçlere yönelik daha etkili fırsatların
yaratılması hedefleniyor.
Endüstri 4.0 devriminin başlaması ile
ilgili diğer bir görüşte şöyledir; Doğunun ve özellikle Çin’in Batının üretim
kabiliyetlerinin önüne geçmiş olması Batıyı endişelendirmiş ve Batı bir şeyler
yapmak zorunda hissederek Endüstri 4.0 devrini başlatmıştır.
Türkiye Endüstri 4.0 dönüşümünün
neresinde, sanayimiz bu dönüşüme hazır mı? Tabi ki henüz hazır değiliz. Şu anda
Türkiye 2 ile 3 arasında ve kavramsal tartışmalar aşamasındayız. Ama gecikmiş
değiliz.
Peki, bu süreç nasıl ortaya çıktı?
Endüstrileşme Aşamaları
1760-1830 arasındaki dönemi etkileyen Birinci Endüstri Devrimi (Sanayi
Devrimi), İngiltere’deki dokuma tezgâhlarının mekanikleşmesiyle etkisini
göstermeye başladı. Bu kapsamda odunun yerine maden
kömürünün ve buharın kullanılması
sonucunda hareket gücünün artırılması, makineleşmeyi ve üretimin fabrikalara
taşınmasını doğurdu. Eski model aile şirketleri ve küçük imalathaneler, yerini
büyük fabrikalara bıraktı.
20. yüzyılın başlarına denk gelen İkinci Endüstri Devrimi’ni, petrol
tabanlı içten yanmalı motorların kullanımı tetikledi. Aynı dönemlerde Henry
Ford’un otomotivde seri üretim bandı sistemi ve fabrikaların elektrikle çalışır
hale gelmesi de endüstrileşmeyi hızla geliştirdi. Birinci Endüstri Devrimi’nde
hakim olan demirin yerine çelik üretiminin gelişmesi, demir yolu taşımacılığını
ve ticareti hızlandırırken, telefon, radyo, daktilo, ucuz gazete kağıdı gibi
diğer yeni gelişmeler de haberleşme ve iletişimi şekillendirdi
1970’lerden bugüne kadar süren döneme Üçüncü Endüstri Devrimi hâkim oldu.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, elektronik, bilgi ve iletişim teknolojilerinin
gelişimiyle birlikte üretimin otomasyonu sağlandı. Programlanabilir mantıksal
denetleyici PLC’lerin gelişmesi sonucunda üretimde otomasyon ileri aşamalara
taşınmaya başladı.
Endüstri
4.0; bilişim, iletişim, İnternet, sensor (veri toplama), otomasyon, yapay
zekâ ve robotik teknolojilerinin üretim süreçlerini yoğun biçimde etkilemesi ve
dönüştürmesi ile ortaya çıkan yeni bir durumdur.
Şekil 1:Endüstrileşme aşamaları.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde 4. Sanayi
Devrimi tamamlanacak. ‘Sanayi 4.0’
olarak adlandırılan yeni devrimle birlikte ilk tedarikçiden, son kullanıcıya
kadar tüm üretim ve değer zinciri en gelişmiş dijital teknolojileri kullanarak
tamamen entegre hale gelecek. Bu teknolojilerle birlikte üretim sahasındaki tüm
ekipmanın kendine özel bir internet adresi ile tanımlandığı sistem mimarisi
içinde; tüm süreçlerdeki her an üretilen tüm verilerin depolandığı, kullanıcı
tanımlı formüller ve algoritmalarla işlendiği, Büyük Veri Analitiği yoluyla
süreç yöneticileri için «Anlamlı Bilgi» haline getirildiği ve kural bazlı
senaryolarla otonom üretim süreçlerinin kurgulandığı bir Akıllı Üretim
altyapısı oluşacaktır. Diğer bir deyişle, şirket varlıkları içerisindeki tüm
donanım ve yazılımların ideal bir entegrasyonu hedeflenmektedir.
Endüstri 4.0’ın Yapı taşları
Şekil-2 Endüstri 4.0’ın yapı taşları
.
Endüstri 4.0 yapı taşları veya tetikleyen
unsurlar şunlar:
1.
Nesnelerin İnterneti, IoT
2.
Simülasyon (Simulation)
3.
Otonom Robotlar (Autonomous Robots)
4.
Katmanlı Üretim (Additive Manufacturing)
5.
Arttırılmış Gerçeklik (Augmented Reality)
6.
Bulut Bilişim (Cloud Computing)
7.
Siber Güvenlik (CyberSecurity)
8.
Büyük veri ve analizi (Big data and Analytics)
9.
Yatay ve dikey sistem entegrasyonu (Horizantal
and vertical system Integration)
Endüstri
4.0’ın Birinci Yapı taşı
Nesnelerin İnterneti, IoT (Internet of Things)
Nesnelerin interneti: Nesneler, insanlar ve bulut
servislerinin internet üzerinden birbirine bağlanmasıdır. Bu bağlantı ile yeni
kullanım alanları ve iş modelleri ortaya çıkmaktadır.
Analistler 2020 yılına kadar 20 milyar cihazın internete
bağlanacağını tahmin etmektedirler.
Nesne ile bir kimliği (uniqe ID) olup internet üzerinden
haberleşebilen, ölçüm ve/veya kontrol yapabilen akıllı birimler
kastedilmektedir.
IoT’nin M2M’den farklılığı nedir? Makine-Makine
bağlantısı, makinelerin birbirine
bağlandığı kapalı ve özel bir bağlantıdır IoT ise insanlar ve makinelerin
kamusal servisler üzerinden bağlanmasıdır.
·
M2M: Machine to Machine
IoT, Neden Şimdi?
Ø
Artık daha çok ürün MCU'lar sayesinde daha zeki
bir duruma gelmekte.
Ø
Düşük güçlü yarı iletkenler daha fazla pille
çalışan uygulamalara izin vermekte,
Ø
Bağlantı kurma işlemi artık daha kolay ve ucuz
yapılabilmektedir.
Ø
Wi-Fi ve internet erişimi yaygınlaşmakta,
Ø
Tabletler, bilgisayarlar ve akıllı telefonlar
yaygınlaşmakta-bir ağ geçidi olarak kullanılabilirler.
Ø
Bağlantılar; sistem yazılımlarını kontrol, algılama
ve internet üzerinden güncelleme imkânı sağlamaktadır.
Ø
* MCU: Micro
Controller Unit
IoT Uygulamaları
Bina ve ev otomasyonu
Güvenliği arttırmaktan enerji ve bakım maliyetlerini
azaltmaya kadar, akıllı binaların ve akıllı evlerin izlenmesi ve kontrolü.
Sektörde halihazırda kullanılan Akıllı bina ve evlere yönelik
IoT Ürün ve sistemleri şunlardır;
Ø
Evdeki cihazların İnternete bağlanması
Ø
Ağ Geçitleri (Gateway)
Ø
Işık kontrolü
Ø
Akıllı kilitler (Mekanik kilitler yerine
elektronik kontrollü kilitler)
Ø
Akıllı termostatlar
Ø
Wi-Fi hava durumu sensörleri
Ø
Wi-Fi kontrollü aydınlatma sistemleri
Ø
Video kapı zili (akıllı telefon ile uzaktan eve
kimin geldiği görülüyor)
Ø
Bina/ev giriş kontrol panelleri
Akıllı şehirler
Dış aydınlatma, gözetleme, uzun
menzilli kablosuz bağlantı, merkezi ve entegre sistem kontrolü için IoT
ürünleriyle maliyet ve kaynak tüketiminin azaltılması.
Sektörde halihazırda kullanılan Akıllı
şehirlere yönelik IoT Ürün ve sistemleri şunlardır;
Ø
Şebeke otomasyonu (Smart Grid)
Ø
Koruma röleleri
Ø
Yenilenebilir enerji sistemleri
Ø
Akıllı sayaçlar (Smart Meter)
Ø
Akıllı sokak lambaları
Ø
Gözetim kameraları
Ø
Trafik kontrolü
Ø
Boru hatlarında kaçak kontrolü
Ø
Enerji hasadı (Energy harvesting)
Ø
Akıllı solar birleştirme kutusu (Smart combiner
box)
Ø
Elektrik Şebekelerinde kablosuz iletişim
Akıllı Üretim
Akıllı fabrikalar ve Endüstri 4.0
projelerinin yazılım ve donanım ile bir üst seviyeye taşınması.
Sektörde halihazırda kullanılan Akıllı
Fabrikalara yönelik IoT Ürün ve sistemleri şunlardır;
Ø
İletişim modülleri (industrial communication
connectivity on remote I/Os, bus couplers, motor drives, field transmitters or
Intelligent Electric Devices (IED). Profibus, Profinet, EtherCAT, Ethernet I/P,
Powerlink and Sercos III slave nodes
Ø
CPU (PLC kontrolü)
Ø
Hidrolik vanalar
Ø
Pnömatik valfler
Ø
Taşınabilir monitör
Ø
Süreç analizi
Ø
Robotik kontrolü, CPU kartı
Ø
Uzun mesafe alan vericileri
Giyilebilir Ürünler
Günlük aktivitenizi takip ederek ne
kadar kalori harcadığınızı takip eden bilekliklerden tutun, ECG’nizi ölçen
bantlara kadar birçok farklı ürün bugün hızlıca erişilebilir durumda.
IoT Ürün ve sistemleri şunlar;
Ø
Artırılmış gerçeklik ve eğlence
Ø
Spor
Ø
Akıllı saatler
Ø
Konum ve takip
Sağlık hizmetleri
Sağlık ve fitness endüstrilerinde hali hazırda kullanılan IoT Ürün ve
sistemleri şunlardır;
Ø
Uzaktan monitör etme
Ø
Ambulans telemetri
Ø
İlaç takibi
Ø
Hastane demirbaş takibi
Ø
Güvenli giriş kontrol
Ø
Kestirimci bakım
Otomotiv
Modern otomobiller için hali hazırda
kullanılan IoT Ürün ve sistemleri şunlardır;
Ø
Motor yönetimi
Ø
Bilgi ve Eğlence
Ø
Şarj istasyonu
Ø
Kablo değişimi
Ø
Kestirimci bakım
Endüstri 4.0’ın İkinci Yapı taşı
Simülasyon (Simulation)
Mühendislik aşamasında, ürünlerin,
malzemelerin ve üretim işlemlerinin 3 boyutlu simülasyonları zaten
kullanılmaktadır. Ancak gelecekte simülasyonlar fabrika operasyonlarında daha
da kapsamlı olarak kullanılacaktır.
Gerçek zamanlı verilerden yararlanarak hazırlanan
bu sanal modellerde, makineler, ürünler ve insanlarla beraber fiziksel dünyanın
sanal gerçekliği oluşturulacak.
Bu, operatörlerin fiziksel değişimden
önce sanal dünyadaki bir sonraki ürünün makine ayarlarını test etmelerini ve
optimize etmelerini ve böylece makine kurulum sürelerini düşürerek kaliteyi
artırmalarını sağlar.
Endüstri
4.0’ın üçüncü Yapı taşı
Otonom Robotlar (Autonomous Robots)
“Otomasyon” dediğimiz zaman akla ilk
gelen sözcüklerden biri de robotlar ya da robotik teknolojileridir.
“Otonom Robotlar”, otomatik iş yapma
özelliği olan robotlardan çok, belli zekaya sahip robotik sistemler olarak
tanımlanabilir.
Objektif analiz kapasiteleri sayesinde
insan kaynaklı hataları en aza indirmeleri beklenen robotlar, halen üretimde
yaygın şekilde kullanılıyor.
Dolayısıyla robot teknolojileri,
Endüstri 4.0’ın etkisini de artırmak açısından gelecek vaat ediyor.
Örneğin, akıllı fabrikalarda robotlar
birbirini tanıyarak, iş bölümü yaparak, haberleşerek, analizler yaparak,
değişikliklere daha hızlı uyum sağlayarak üretimi yönetebilir hale gelecek.
Bulut bağlantılı robotlar çok yakın bir
zamanda Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisinin daha da büyümesiyle en çok
kullanılan araçlardan birisi olacaklar.
Hizmet sektöründen tarıma, perakende
sektöründen depo sistemlerine kadar robot kullanımın yaygınlaşması sonucunda
tedarik zincirinde maliyet düşüşü ve verimlilik artışı beklenmektedir.
Endüstri
4.0’ın dördüncü Yapı taşı
Katmanlı Üretim (Additive Manufacturing)
3D yazıcılarla üretilen objeler bir süredir
hayatımızda yer alıyor. Bu teknolojinin endüstriyel boyutta kullanılmasına ise
“Katmanlı Üretim” adı veriliyor.
Süreci özetlemek gerekirse, bilgisayar,
3D model yazılımı (CAD), makine ekipmanları ve katmanlı materyal kullanılarak
önce tasarım yapılıyor, sonra 3D yazıcı ile tabandan tavana kadar üretim
gerçekleştiriliyor.
Şirketler, çoğunlukla prototip ve özel
bileşenler üretmek için kullandıkları 3 boyutlu yazıcı gibi yeni üretim
yöntemlerini uygulamaya başlamışlardır.
Endüstri 4.0 ile bu ek üretim
yöntemleri, karmaşık ve hafif tasarımlar gibi yapı avantajları sunan küçük
ölçekli özel ürünler üretmek için yaygın bir şekilde kullanılacaktır.
Endüstri
4.0’ın beşinci Yapı taşı
Arttırılmış Gerçeklik (Augmented Reality)
En basit tanımıyla bilgisayarlarda
oynadığımız video oyunlarının gelişmiş bir halidir.
Artırılmış gerçeklik (AR) ses, video,
grafik veya GPS verileri gibi bilgisayar tarafından üretilip duyusal girdi ile
artırılıp canlandırılan elemanların fiziksel, gerçek dünya ortamıyla
birleştirilmesiyle oluşturulan yeni bir algı ortamının canlı doğrudan ya da
dolaylı bir görünümüdür.
Mekânsal etkileşim
Artırılmış gerçeklikle ve sanal
katılımcılarla konferans yoluyla ekip üyeleri arasında işbirliği
kolaylaştırılabilir.
Birbirleriyle gerçekte aynı ortamda
olmayan çalışanlar tıpkı aynı ortamdaymış gibi beyin fırtınası ve tartışmalar
yapabilir, dokunmatik ekran ve tablolar aracılığıyla ortak görselleştirme
kullanan toplantılar, interaktif dijital yazı tahtaları, paylaşılan tasarım
alanları ve dağıtılmış kontrol odaları içerebilir.
Artırılmış gerçeklik, endüstriyel
tasarımcıların ürünlerini tamamlanmadan önce onların tasarımını ve
işleyişini tecrübe etmesine yardımcı olabilir. Volkswagen tahmini ve gerçek
çarpışma testi görüntülerini karşılaştırmak için artırılmış gerçeklik
kullanmaktadır.
Artırılmış gerçeklik montaj, bakım gibi
karmaşık görevlerin görüş alanı içine ek bilgi takarak bu görevleri
basitleştirebilir. Örneğin, bir tamirci
kullanma kılavuzunu açıklığa kavuşturmak için bir sistemin parçalarını
görüntüleyebilir.
Endüstri 4.0’ın altıncı
Yapı taşı
Bulut Bilişim (Cloud Computing)
Bulut Bilişim sayesinde kullanıcılar,
işletme için gerekli uygulamaları tesis içindeki bilgisayarlarda ya da veri
merkezlerinde tutmak yerine, servis sağlayıcıdaki bilgisayarlar aracılığıyla
internet üzerinden istedikleri anda kullanabiliyorlar. Böylece daha ekonomik, esnek
ve çevik veri yönetimi elde ediliyor.
Büyük altyapı yatırımlarına ihtiyaç
kalmadan kapsamlı BT hizmetleri almayı sağlayan Bulut Bilişim, işletmelerin tüm
BT hizmetlerini servis sağlayıcıların yönetimine emanet ederek kendi iş
alanlarına odaklanmalarına yardımcı oluyor. Öte yandan, Endüstri 4.0 da Bulut
Bilişim’den faydalanıyor. Bu uygulamanın doğasında var olan geniş depolama
alanları, gelişmiş hesaplama gücü gibi özellikler, endüstriyel üretimde çok
önemli bir varlık olan verilerin toplanması, analizi ve saklanması açısından
büyük bir olanak sunuyor.
Akıllı cihazlar arasındaki iletişimin
de devreye girmesiyle, Büyük Veri, Nesnelerin İnterneti ve Bulut Bilişim bir
arada çalışarak endüstride yeni bir çığır açıyor.
Endüstri 4.0’ın yedinci
Yapı taşı
Siber Güvenlik (CyberSecurity)
Bilgisayar güvenliği, aynı zamanda
Siber Güvenlik veya Bilgi Teknolojileri (BT veya IT) güvenliği olarak bilinir;
bilgisayar sistemlerinin, donanımlarına, yazılımlarına veya bilgilerine zarar
verilmesinden veya sağladıkları hizmetlerin aksatılmasından veya
saptırılmasından korunması olarak tanımlanmaktadır.
“Endüstri 4.0, dijitalizasyon,
nesnelerin İnterneti (IoT), yeni servisler, veriler ve bağlantılar” aynı
zamanda bilgisayar korsanlarına veri hırsızlığı ve endüstriyel casusluk için
yeni yollar açmaktadır.
4. Sanayi Devrimiyle büyük şirketler
siber risk tehdidinin artacağına inanmakta ve bunun için çözüm yolları
araştırmaktadırlar.
Güvenlik tehditlerinin en yaygın
görülenlerinden biri, eski cihazlar ile yenileri arasında kurulan bağlantılarda oluşan
sorunlar olarak ortaya çıkıyor
Endüstri 4.0 ortamında verilerin sadece
yetkili kişilere açık olması, veri kaynaklarının ve bütünlüğünün doğrulamasının
yapılabilmesi önem kazanıyor. Örneğin bir üretim tesisinde, kritik verilere
sadece yetkili kişilerin ulaşabilmesi gerekiyor. Tesisteki cihazlara girilen
bilgilerin de güvenilir kaynaklardan gelmesi ve doğruluğunun risk altında
olmaması için her türlü önlemin alınması şart oluyor.
Güvenlik önlemleri sadece gelen tehdidi
önlemeye çalışmakla yetinmemeli, gelecek tehditlere karşıda stratejiler
geliştirilip önlemler alabilmelidir. Kapsamlı bir siber koruma sağlanabilmesi
için bu çok önemlidir.
Endüstri
4.0’ın sekizinci Yapı taşı Büyük veri
ve analizi (Big data and Analytics)
Günümüzde internet kullanımın artması
ve teknolojik gelişmelerin hız kazanması ile birlikte her gün çok fazla
miktarda veri elde edilmekte, günde yaklaşık 2,5 kentilyon (1018)
byte. Gelecek 10 yılda bu rakamın 50 katına ulaşması ön görülmekte.
Büyük veri; web sunucularının logları,
internet istatistikleri, GSM operatörlerinden elde edilen arama kayıtları bloglar
sosyal medya yayınları (Bunlar eskiden bilişimciler tarafından çöp bilgi olarak
tanımlanıyordu), RFID etiketleri ve sensörlerden (IoT) gelen bilgiler gibi büyük sayıda
bilgiden oluşuyor.
Veri Analitiği, yüksek hacimli
verilerden bir iş değeri yaratmak üzere istatistik bilimi ile modern sayısal
hesaplama yöntemleri arasındaki entegrasyonu sağlayarak firmaların bu
potansiyeli açığa çıkarmalarını sağlamakta.
Böylesine büyük miktarda verinin
güvenli sistemler üzerinde tutulup analiz edilerek anlamlı bilgilere
dönüştürülmesi sayesinde, özellikle işletmeler değerli bilgiler edinmeye
başlıyor. Oluşabilecek hatalar öngörülüp önlem alınabilirken, fırsatlar da
önceden fark edilip hızla eyleme geçilebiliyor.
Servis-bakım süreçleri kolaylaşırken
üretim maliyetleri düşürülebiliyor. Kısacası, müşteri beklentilerinden pazar
hareketlerine kadar her konuda analizler ve öngörüler kolaylaşarak karar alma
süreçleri ve değer zincirleri iyileştiriliyor.
Endüstri
4.0’ın dokuzuncu Yapı taşı
Yatay ve dikey sistem entegrasyonu (Horizantal and vertical system Integration)
Endüstri 4.0 ile şirketler,
departmanlar, işlevler ve yetenekler çok daha uyumlu hale gelecektir; çünkü
şirketler arası, evrensel veri entegrasyon ağları evrim geçirmekte ve tamamen
otomatikleştirilmiş değer zincirlerini etkinleştirmektedir.
Yatay entegrasyon da şirketin içinde
bulunduğu tedarik zincirindeki partner firmaların yazılımlarının senkron
çalışması. Her ikisi de kablosuz. Her iki entegrasyon da teknik olarak bulut
(cloud) içinde yapılıyor.
Dikey entegrasyon şirketin içindeki
SCADA, MES, ERP sistemleri ile nesnelerdeki gömülü yazılımların ve RFID
yongalarının haberleşmesi ve bütünleşmesi anlamına geliyor.
Dikey ve yatay entegrasyonun
gerçekleştirildiği Endüstri 4.0 sayesinde, üretim süreçlerindeki değişikliklere
ve sorunlara hızla karşılık verilebiliyor, müşteriye özel ve kişiselleştirilmiş
üretim kolaylaşıyor, kaynak verimliliği artırılıyor, küresel tedarik zincirinde
optimizasyon elde ediliyor. Öte yandan işletmeler daha esnek bir yapıya
kavuşuyor. İhtiyaç duyulan değişiklikler basit arayüz güncellemeleriyle bile
sağlanabiliyor.
ERP:
“Enterprise Resource Planning”. Kurumsal kaynak planlama.
MES: Manufacturing execution system , Üretim
Yürütme sistemi
SCADA:
“Supervisory Control And Data Acquisition
Uzaktan Kontrol ve Gözleme Sistemi “
Endüstri 4.0 ile Birlikte Gelecek 10 Yeni Meslek
Gelişen endüstrinin gerekliliklerine
bağlı olarak her geçen gün yeni meslek dalları oluşmaktadır. Endüstri 4.0 ile
endüstrinin işleyişinden, yönetim organizasyonuna kadar birçok alanda olacağı
gibi iş tanımlarında ve çeşitlerinde de oldukça önemli değişimler olması
bekleniyor. Bu içeriğimizde Endüstri 4.0'ın beraberinde getireceği planlanan 10
meslek grubunu derledik:
1.
Endüstriyel Veri Bilimciliği
2.
Robot Koordinatörlüğü
3.
IT/IoT Çözüm Mimarlığı
4.
Endüstriyel Bilgisayar Mühendisliği /
Programcılığı
5.
Bulut Hesaplama Uzmanlığı
6.
Veri Güvenliği Uzmanlığı
7.
Şebeke Geliştirme Mühendisliği
8.
3-D Yazıcı Mühendisliği
9.
Endüstriyel Kullanıcı Arayüzü Tasarımcılığı
10.
Giyilebilir Teknoloji Tasarımcılığı
Endüstri 4.0’ın geleceği Türkiye için
önemi
Endüstri 4.0’ın global ekonominin her
noktasında tüm sektörlere uzanan bir etkisi olacağı öngörülüyor. 2020’ye kadar
20 milyar cihazın birbirine bağlı olacağı ve 20 yıl içerisinde verimlilik
artışı ve maliyet düşüşleri sayesinde trilyonlarca dolar ekonomik katkı
sağlayacağı tahmin ediliyor.
TÜSİAD’ın 2016 Mart ayında Boston
Consulting Group ile birlikte yayınladığı “Türkiye’nin Küresel Rekabetçiliği
için bir Gereklilik olarak Endüstri 4.0 : Gelişmekte Olan Ekonomi Perspektifi”
isimli raporda, çarpıcı rakam ve tespitlere yer verilmiştir :
Ø
İhracatımızın, ithalata bağımlılık oranı %62
seviyesinde ve artmaktadır.
Ø
Yüksek Teknoloji içeren ürünlerin ihracattaki
payı yalnızca %4 seviyesindedir. AB ülkeleri arasında bu oran %10-25
arasındadır.
Ø
Sınırlı işgücü yetkinlikleri: Yetkinlikleri
sınırlı olan işgücü ve ekosistemler, yeni teknolojilerin benimsenmesini
yavaşlatmaktadır.
Ø
Çalışanların yüksek işten ayrılma hızı:
İşgücünün sanayiden hizmet sektörüne doğru kayması, üretim sektöründe
çalışanların işten ayrılma hızını arttırmaktadır.
Ø
AB, ihracatımızın içinde %50 paya sahiptir.
Türkiye’nin ucuz işgücü nedeniyle halen sahip olduğu % 2 ile %23 arasındaki
rekabet avantajının, Endüstri 4.0 uygulamaları nedeniyle kaybolma tehlikesi
vardır.
Türkiye’de Endüstri 4.0 alanına
yapılacak 15 Milyar TL yatırım sayesinde % 4-7 verimlilik artışı ile 10 yıl
içinde 200 Milyar TL’lik GSYİH artışı yakalanabilir.
Katma Değerli Ürünler üretmek için
Endüstri 4.0 bir gerekliliktir. Teknoloji hızla gelişiyor ve bu gelişime bizimde
muhakkak ayak uydurmamız gerekmektedir. Sonuç olarak ülkemizi muassır
medeniyetler seviyesine getirebilmek ve çağdaşlaşmak adına endüstri 4.0’ı
ülkemize bizler getirmeliyiz.
Endüstri 5.0
Endüstri 5.0 şimdilik bir ütopya ancak
söz konusu teknoloji olduğunda çağımız artık her şeye gebe… Endüstri 5.0
gerçekleşecek olsa nasıl bir sanayi devrimi olurdu?
Geçmişten günümüze kadar gerçekleşen
endüstriyel gelişmelerden sonra Endüstri 5.0 ne olabilir sorusunun cevabının
özellikle enerji merkezli bir devrimde olacağına inanılıyor.
Gelecekte enerjinin, özellikle de
endüstrinin olmazsa olmazı elektrik enerjisinin tüm endüstriyel ekipmanlarda
kablosuz olarak kullanımının ve iletiminin mümkün olduğu bir devrim olacak.
Bunun hemen sonrasında da moleküler ayrışma ve istenen yerde tekrar bir araya
getirilme özelliği ile ışınlanmanın başlayacağı düşünülüyor.
Faydalanılan Kaynaklar
1)
http://www.ti.com/ww/en/internet_of_things/iot-overview.html
2)
http://www.endustri40.com/
3)
http://www.tusiad.org/indir/2016/sanayi-40.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder